7 Nisan 2011 Perşembe

Allah Seni İnandırsın: Türk İnsanının Trafik Işığında Bekleme Potansiyeli

Blogların kapanma rezaletinden sonra yeniden merhaba!
Bugün yine memleketimden insan manzaralarıyla siz okuyanlarımı aydınlatacağım :) aahaha

Simge İstatislik Kurumuna göre Türkiye' de yaşayan her iki kişiden biri "yaya" olarak trafik ışıklarında bekleme alışkanlığına sahip değil.Kişi kırmızı ışık yansa bile nasıl olsa araba geçmiyor deyip karşıdan karşıya adeta bir kedi gibi atıyor kendini.Yayalar yeşil ışığı bekleme süresince sanki haksızlığa uğramış hissine kapılıyorlar.Örneğin....ben! Arabam olmadığından ötürü değiştiremediğim kaderim yayalık olduğu için kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklemek bana sanki suçsuz yere 20 yıl hapis yatmış insan maduriyeti veriyor.Hazmedemiyorum arkadaş beklemeyi!Beklerken kendimi enayi gibi hissediyorum.Sanki insanlar bana dönmüş "hahah şuna bak enayi yeşil ışığı bekliyor, iki adım atıcak kurallara uyuyor puhahahaha nihahah" diyorlar gibi geliyor.Ama sahiden eğer araba geçmiyorsa ve ben canımı dişime takıp inat edip karşı tarafa geçmiyorsam ve "kurallara uyacam ben" diye diretiyorsam insanlar bana tip tip bakıyorlar.Kurallara uyunca inanılmaz baskı altında hissediyorum/hissediyoruz.

Peki ülkemizde kurallara uymak neden "komik duruma düşme" nedeni olarak kabul ediliyor?Tam tersi olması gerekirken neden bu böyle? Niye bizde yere tükürmeme, trafik kurallarına uyma, yerlere çöp atmama gibi sosyal bilinç gerektiren alışkanlıklar yok?Olanlar neden azınlıkta?


Tüm bu soruları yönelttiğim kişiler "yoo biz gayet kurallara uyuyoruz" kafasındalar.Aynı kişiler eminim boş zamanlarında belgesel falan da izliyorlardır!Çok acayip şeyler yapıyorlardır!

Böyle işte.Bundan böyle kötü hissetmiyeceğim kendimi ışıkta beklerken.Yada hissetsem mi?Hissederim bence.