21 Temmuz 2011 Perşembe

Ebru'yla İlgili Bir Şeyler...





Bugün Ebru'nun doğum günü.
İyi ki doğum günü.İyi ki benim süpersonik arkadaşım.Her çılgın ve olabildiğince mantıksız saçma sapan fikirlerime onay veren (en basitinden; birlikte sahilde mendil açıp "abla valla canımız çekirdek istedi onun için para topluyoruz, dilenmiyoruz yanlış anlaşılma olmasın"  bile dedik evet bunu yaptık.Yıl 2011 Temmuz, uzay çağı hahaha) belkide "tek" arkadaşımdır, dostumdur, biricik kardeşimdir.Ne dersek yapar.Merve' nin, Simge'nin, Kübra' nın Elif'in birtanecik püsüğüdür, minyonudur.



İyi ki varsın minyonum.
İyi ki yengeç burcusun.






Nice mutlu senelere...

Nil'in Babası..



Nil Karaibrahimgil bir yazısında babasının bestelerinden bahsetmiş;


"geri dönün iyi insanlar
biliyorum hep yalnızdınız
kötüleri kovduk dünyadan
dönün artık siz kazandınız. "




Keşke böyle bir şey olsa :)


İyi geceler.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Aygaz...

                  
     Değişen şu koskoca dünyada değişmeyen tek şeysin sen Aygaz anonsu.






Sabahtan beri bunu düşünüyorum.Sürekli sürekli ama sürekli.Neydi hepimize bu kadar ayrı ayrı tesir eden bu cümlem?Neden içimiz burkuldu?




Ben Bostancı'lıyım. Orada doğdum, büyüdüm, yaşadım, öldüm tekrar doğdum ve tekrar...Herşeyimi orada yaşadım/yaşıyorum.Benim çocukluğumda sokaklar yasemin kokardı.Hanımeli kokardı.Üstelik ben 70 yaşında değilim! Bundan 16 yıl öncesinden bahsediyorum. Evet evet çocukluğumda herşey çok güzeldi.Tıpkı herkes gibi...mesela insanların alım gücü şimdiki gibi değildi.Şimdi insanlar "olmayanı"  harcarken, o zaman kredi kartları fazla yayılmadığından herkes elindekiyle yetinirdi.Ne ise o idi..
Panda dondurmaları vardı.Böyle şırınga gibi kırmızı şapkalı panda dondurması...Altta çubuğu vardı oradan itince vanilyalı dondurma çıkardı.Her çocuk gibi öğle uykularına yatırılırdım.Saat 3-4 gibi tam çay saatinde Aygaz' ın zihnimizde yer etmiş anonsu uyandırırdı beni.Bu şu demekti "hadi dışarı çık ve delicesine kudur"... Şimdi o çocukuluğun verdiği çoşkuyu heyecanı tekrar hissedebilir miyiz? Tekrar geriye dönebilir miyiz? Dünya hergün çılgınlar gibi yeni bir şeylerin peşindeyken eskiye dönüş yapabilir miyiz? "Artık çok geç! Hepsi geride kaldı." Tam ben böyle düşünürken bu sabah yanımdan bir tüpçü arabası geçiyor ve başlıyor "dındındırııı dındın dırııı dındın dıdıp dı dıdıdıdıdı dı aayyygazzz dırıdııı" çok şaşırıyorum.Çok ama çok şaşırıyorum.Çok mutlu oluyorum.Geçmişten gelen biri gibi.Şu süpersonik teknolojik dünyada çok içten samimi bir kişilik gibi.Sanki çok sevdiğimiz ama şu an hayatta olmayan dedemizin, babannemizin bizi ziyarete gelip sarılması gibi  (oyy bu gerçek hayatta çok korkunç olabilir; mesela 10 yıl önce vefat eden Ayten Halam şimdi çıkıp gelse korkudan beynim kaynar ahahah tövbe tövbe--Ayten Halacım bunları okuyorsan lütfen rica edicem yanıma gelme--tövbe tövbee--buarada ben eskiden olabildiğince yaşlı akrabaların yanına gider "öldüğünüzde sakın bana görünmeyin haa" diye uyarır, annemden azarı işitirdim ahahahaha tövbe tövbee) Herneyse ya, diyeceğim o ki hala bir umut var içimde.Geçmişten güç alıp şimdiyi yaşayabiliriz. Ne olmuş güzel anılar çocukluğumuzda kaldıysa?Şimdiyi de doya doya yaşamalı.İnsanları bazen "70'li yıllar ne güzelmiş yeaa" derken buluyorum.e 70'li yıllrda yaşıyan insanlar demiyor muydu "50'li yıllar ne kadar tatlıymış" diye? Mutlaka diyorlardı.Oysaki mutluluğun temellerini geçmişte aramak neden? Şimdide çok iyiyiz. Her bir olanak elimizde.Evet insanların duyguları gittikçe yozlaşıyor ama bu dünyada çok güzel insanlarda var.Olay görmeyi bilmekte bence.O anons beni tekrar umutlandırdı.Tekrar düşündürdü.Artık "90'lı yıllarda çocuk olmak ne güzeldi yeaa "diye düşündükten sonra içim burkulmayacak...




Bu yazı, yaşadığı her dönemi dolu dolu geçiren hayat dolu insanlara gelsin...


Not; şu panda marka dondurmanın adı "mr.pan" imiş.Evet hayal meyal hatırlıyorum ne güzel dondurmaydı ya. Ayrıca şuna mutlaka bakmalısınız; http://galeri.uludagsozluk.com/r/80-ler-ve-90-lar%C4%B1n-unutulamayan-abur-cuburlar%C4%B1-74738/



Yo yoo bugün balık burcu günümde değilim.Eğer olsaydım pesimist olurdum çünkü.Evet evet bugün bir ikizler burcu günümdeyim.


Sevgiyle kalın.





9 Temmuz 2011 Cumartesi

Charles Bukowski; okuyanski anlıyanski entellektüelski





Charles Bukowski'yi kimilerinin feysbukunda "sevdiğim sözler" vasıtasıyla tanıdım.Zaman zaman Umut Sarıkaya'nın karikatürlerinde karşıma çıkmışlığı da vardır.Öyle "hımm şu düşünürün kitabını okuyayım da şöyle bir dünyevi görüşlerimin aklı şaşsın, ağzı burnu dağılsın" diyen tiplerden hiç olmadım ve korkarımki olamayacağım.Kimiside kırmızı şarabını yudumlarken "oh Jane Austen ne güzel demiş" tribine kendini kaptırır.Sahi  ben neden böyleyim?Ben neden "hacı biliyor musun Lady Gaga'nın gerçekten gagası varmış puhahahah" kafasından çıkamıyorum?Ya herneyse konu ben değilim.Konu sensin!şaka şaka konu sende değilsin.Konu Charles Bukowski.
Bu adamın yazısını "ben çok entellektüelim şöyle metinler okurum böyle şeyler yazarım" tribindeki bi kızın feysbuk sayfasında gördüm ve Charles Bukowsky'ye "bunu bu salak yazmış olamaz en iyisi bu yazıyı gogilda aratayım" diyerek ulaştım.İşte o hoşuma giden metin geliyoor (Hey gidi Charles Bukowsi hey!Kim bilir hangi duygularla yazdığın şu yazıları kız, eski sevgilisine mesaj verebilmek için kullanıyor) ;


En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.

vay vay vay!
Sonrada adamın biri çıksın "lay lay lom galiba sana göre sevmeler, hopa şinanay galiba sana göre sevilmeler" diye şarkı sözü yazsın...Dünya çok kalleşsin bebişim.

Bu yazıyı yazarken gereksiz bir popüler kültür insanı olduğumu fark ettim.Ne kadar saçma!hadi çüz!



mutsuz kızlar neden mutsuz?



Çok açık bir şey söyliyeceğim kızlar size.Ama çok net; şu ilişkilerde yaşanan başarısızlıklar sizlerin hep en iyisini hep en ulaşılmaz olanını hedeflediğiniz için yaşanıyor kanımca.En yakışıklı olanını istiyorsunuz ,en popüler olanını kafaya almak için uğraş veriyorsunuz, en tarzzo giyinenle çıkmak için taklalar atıyorsunuz.Evet evet gayet taklalar atıyorsunuz görüyorum.Kendisinin bile bir bütün olarak mükemmel olmadığı şu süpersonik dünyamızda "imkansızı" yani tümüyle "kusursuz erkekler"i arıyorsunuz.Ha kusursuz ve mükemmel kız arayan erkekler yok mu?Var.Ama onlar salak.
Tüm bunlar olurken ben ne yapmışım?Birde bana bakalım;
Hayatım boyunca mütavazi bir yaşam sürmeye gayret güttüm. Arkadaşlarımı hep buna göre seçtim.En yakın dostlarım hiç bir abartıya kaçmayan samimi insanlar oldu hep.Çevremde hep böylelerini görmek istedim.Herkesin görüşmek için çıldırdığı insanlardan olabildiğince uzak kaldım.Zaten ben korkağın tekiyim!Korkarım havalısından, şımarığından, bağıra bağıra gülen-konuşan, içinde inanılmaz özgüven patlaması yaşayan insanlardan...bu kısa yazıyı bitirirken tamda ikizler burcu yükselenine sahip balık burcu halimle tüm yazdıklarımın tersi bir cümle yazayım;
Simge en nefis insan evladıdır.Çokta iyidir pekte iyidir.Oh egom patladı.

Bu yazıyı yazmış olmak için yazdım.zira aylardır bloguma girmiyorum."bloguma" derkende inanılmaz geriliyorum."bloğuma" mı demeliyim yoksam "bloguma" mı demeliyim?

Hadi görüşürüz.