9 Temmuz 2011 Cumartesi

Charles Bukowski; okuyanski anlıyanski entellektüelski





Charles Bukowski'yi kimilerinin feysbukunda "sevdiğim sözler" vasıtasıyla tanıdım.Zaman zaman Umut Sarıkaya'nın karikatürlerinde karşıma çıkmışlığı da vardır.Öyle "hımm şu düşünürün kitabını okuyayım da şöyle bir dünyevi görüşlerimin aklı şaşsın, ağzı burnu dağılsın" diyen tiplerden hiç olmadım ve korkarımki olamayacağım.Kimiside kırmızı şarabını yudumlarken "oh Jane Austen ne güzel demiş" tribine kendini kaptırır.Sahi  ben neden böyleyim?Ben neden "hacı biliyor musun Lady Gaga'nın gerçekten gagası varmış puhahahah" kafasından çıkamıyorum?Ya herneyse konu ben değilim.Konu sensin!şaka şaka konu sende değilsin.Konu Charles Bukowski.
Bu adamın yazısını "ben çok entellektüelim şöyle metinler okurum böyle şeyler yazarım" tribindeki bi kızın feysbuk sayfasında gördüm ve Charles Bukowsky'ye "bunu bu salak yazmış olamaz en iyisi bu yazıyı gogilda aratayım" diyerek ulaştım.İşte o hoşuma giden metin geliyoor (Hey gidi Charles Bukowsi hey!Kim bilir hangi duygularla yazdığın şu yazıları kız, eski sevgilisine mesaj verebilmek için kullanıyor) ;


En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.

vay vay vay!
Sonrada adamın biri çıksın "lay lay lom galiba sana göre sevmeler, hopa şinanay galiba sana göre sevilmeler" diye şarkı sözü yazsın...Dünya çok kalleşsin bebişim.

Bu yazıyı yazarken gereksiz bir popüler kültür insanı olduğumu fark ettim.Ne kadar saçma!hadi çüz!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder